Uluslararası Yüceliciler Konferansı 22 şubat 2025 hotel Stone Bridge Üsküp

Uluslararası Yüceliciler Konferansı 22 şubat 2025 hotel Stone Bridge Üsküp

22 Şubat 2025 tarihinde Üsküp Stone Bridge Hotelinde düzenlenen ‘’Yücel’e Adalet’’ Uluslararsı Konferansla ilgili kamuoyuna aşağıdaki bildiriyi yaynlamaktayız:
B İ L D İ R İ

Makedonya Türklerinin milli refleksi ve vicdanı oaln Türk Milli Birlik Hareketi ve İstanbul Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Derneği ortaklaşa girişimiyle gerçekleşen Uluslararası Yücel’e Adalet Konferansı son derece başarılı ve büyük katılımla gerçekleşmiştir. Bütün katılımcılara bir vefa örneği sergiledikleri için bir tekrar şükranlarımızı dile getirmekteyim. Ayrıca teşrifleriyle bizleri şereflendiren:
-Anavatnımız T.C’nin değerli Üsküp Büyükelçisi Sayın Fatih ULUSOY Beyefendiye
– Başbakan adına K. Makedonya Cumhuriyeti Meclis Başkan vekili, Sayın Antonio Miloşoski,
– VMRO-DPMNE milletvekili, Vekaletlei onaylama koisyonu Başkanı Sayın Dafina Stoyanovska,
– KMC Anayasa Mahkemesi Üyesi Sayın Fatmir Skender,
– Dışişleri ve dış ticaret Bakanlığı, Bakan Yardımcısı Sayın Zoran Dimitrievski,
– Topluluklar arası ilişkiler Bakanlığı, Bakan Yardımcısı Sayın Nejdet Mustafa
-KMC Meclisinin Aklama ve Ayrımcılığı Önleme Komisyonu Başkanı Sayın Dr. Limko Beyzaroski,
– UKİM öğretim görevlisi Sayın Prof.Dr. Violeta AÇKOVSKA
-UVÜ Rektörü Sayın Prof.Dr.Ahmed Vecdi Can,
– Topluluklar arası ilişkiler ve kurumlar arası koordinatçrü Sayın Salko Kuç,
– Anavatnımızdan gelen kardeş kuruluşlarımız:
– UKİD Genel Başkanı kadim dostum Av.Zeki Çalışkan ve Heyetine
– TDAV Genel Başkanı kadim dostum Közhan Yazgan ve Heyetine
– TESAM ve TASİAD Kurucu Başkanı dostum Dr.İlyaz Bozkur ve Heyetine
– TESİAD Genel Başkanı dostum Halil İbrahim Yılmaz ve Heyetine,
– Kosova Sanatçıları Derneği Başkanı, maestro, kadim dostum Reşit İsmet Beyefendiye,
– Priştine Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanı aziz dostum Prof.Dr. Ergin Jable,
-Dr.Fatih Kemik –misafir öğretim görevlisi (Priştine Üniversitesi)
– Caner CÜSE – asistan-Kosova,
– Eyüp Eski Belediye Başkanı Sayın Eyüp UÇAK
– Yarb. Erhan HALİL
– Yeni Yol, Kocacenk, Üsküp Spor Kulübü ve TÜRKTAD Derneklerinin değerli Başkanlarına,
– T.C. Üsküp Büyükelçilğimizin değerli müsteşarı Mutlu Karaca,
– Yücel teşkilatı ile ilgili yayınlanmış kitapların yazarları Sayn Eren Atala Eriş, Sayın Salim KERİMİ ve Sayın m-r Ercan TÜRKSOYLU
– İstanbuldan gelen hayırsever, gönül insanı, hemşehrim Yaşar Sarıca,
– çocukluk arkadaşım, ressam Şinasi Baki,
– Milli Kurum Türk tiyatrosu Müdürü Sayın Osman Ali
– Milli Kurum’’Atatürk Anı Evi’’ müdürü Sayın Deniz Hasan
Basınımızn eski, doayen gazeticileri ve konferansımızı izleyen basın mensupları,
– TMBH Yönetim Kurulu Üyelerime ve Üsküp İl Teşkilatımızın değerli yöneticilerine
– Proğrama katılan fakat adlarını sayamadığım bütün iştirakçileri en samimi hürmetlerimle teşekkürlerimi bildirmekteyim.
Türkiye’deki hava şartları yüzünden konuşmacı olarak katılamayan ve üzüntülerin belirten, Eski Devlet Bakanı ve Konya Milletvekili Sayın Faruk Bal Beyefendiye, Bilecik Üniversitesi Kurucu Rektörü Sayın Prof.Dr.Azmi Özcan Hocamıza, Beşkent Üniversitesi Öğretim görevlisi Sayın Prof.Dr.Ali Akyıldız Hocamıza,,mesaj gönderen TOBB Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Yusuf Sarınay Hocamıza, hemşehrimiz Prof.Dr. Yusuf Hamzaoğlu Hocamıza, Cumhurbaşkanı Eski danışmanlarından Prof.Dr. Mustafa Kahramanyol hocamıza ve Av. Ömer Öztürk kardeşime ayrıca şükranlarımı arz ederim.
Ayrıca gönül dostumuz,Balkan soydaşlarımızın sevdalısı, aziz dostumuz Musa Serdar Çelebiye de katkılarından dolayı şükranlarımı arz ediyorum
Sayın Faruk Bal ve Ali Akyıldız Beylerin gönderdikleri metinleri kitabımızda yayınlayacapğımız belirtmekteyim.
Son derece verimli ve anlamlı geçen bu Uluslararası konferansımızda protokol konuşmaları yapan ve konuşmacı olarak tebligleri ile katılan bütün iştirakçılara çok teşekkür ediyorum.Yeni bilgilerle Yücel davasında ki sır perdelerinin açılmasına önemli katkıları olmuştur. Yazılı ve görsel basınımıza da bu olayı okuyucuya ve seyirciye mal ettiği için şükranlarımı arz edtekteyim. Organizasyonda katkı sunan bütün dava arkadaşlarımı da kutluyorum.
Bu vesileyle ‘’Yücel’e Adalet Uluslararası Konferansta yaptığıma açılış konuşması metnimi doğrudan doğruyu bilginize sunmaktayım.
Vatan bildiğimiz bu eski coğrafyamızda milli ve manevi değerlerimizi korumak için şehid edilen Yücel Teşkilatı mensuplarının itibarlarının iadesi toplantısına katılmanız, çoktan unutulmuş bir güzel huyumuzu, ahdi vefayı hatırlatmıştır. Bu güzel ve yerinde olan duygu ve davranışlarımıza, töremize asla gölge düşürmemek gerektiğine inanıyorum. Bu vesileyle bir tekrar Yücel şehitlerimize Rabb’imizden gani gani rahmet, mekanları ve makamları cennet olsun niyaz ediyorum. Ruhları şad olsun.
Kıymetli misafirler,aziz dostlar
‘’Yücel Teşkilatı’’ aradan 77 yıl geçmesine rağmen büyük ölçüde bir gizlilik içerisnde tutularak, aydınlanması hükümetlerce engellenektedir ve unutturulması gözlenmektedir. Kim unutturmak ve olayı kapatmak isterse istesin, biz unutturmayacağız ve kapatmalarına izin vermeyeceğiz. Makedonya bizim hem vatanımız hem de devletimizdir. Bu yüzden soydaşlarımızın terorist ve ispiyoncu olduklarını asla kabul etmeyiz. Adil bir mahkeme sürecinde bu ispatlanabilirdi, ancak düzmece bir iddianameyle ve maddi delil sergilemeden bir cezai-hukuki işlemin yapılması ve ölümle sonuçlanması asla kabul edilemez. O günün şartlarında Türkler arasında en aydın kişileri idama mahküm ederek,
bizleri perişan etmek, yeni bir göçe hazırlamak için zemin hazırladıklarını, bugün kimse inkar edemez. Ayrıca Türkiye ve FHC Yugoslavya’nın arasını bozmak ve anavatanımızın uluslararsı itibarına zarar vermek makasadıyla yapıldığını da söylesek yerinde olur diye düşünüyorum. Bu yüzden bu insanlarımız adeta bu ilişkilerin kurbanı olmuştur,diyebiliriz.
Siyasete ilk başladığım günden beri bu konu beynimde nufus ederek, neler yapabiliriz fikrayıtımın içrası için hep fırsat ve zaman kolladım. Bu konuyu her hatırlattığımda, ‘’daha önemli işleriniz var, şimdi zamanı değildir Sayın Başkan’’ baskılarına maruz kalarak, hep yapacaklarımızı ertelemekteydim ve bu gerçeği gün ışığına çıkarmak için uygun zemin kollamaktaydım. Hatırlanacağı üzere TDP ilk Genel Başkanı olarak o günlerde bizleri Yücel’le kıyaslama yaparlardı ve o günün sözde aydınları bize ’’ Ne yapıyorsunuz, hapse tıkayacaklar. Siz Yüceli hiç duymadınız mı?. Ne getirelim, çikolata mi sigara mı ? ’’ böyle atıştırıyorlardı. Hiç, amma hiç umurumuzda olmadı, doğru işler yaptığımızdan emindik. Gönül beraberliğinde olduğumuz Rumeli Türkleri ve Dayanışma Derneğinin iki kıymetli başkanları, güzel ve hayırsever insanlar Kenan Şahinler ve merhum Sadullah Sipahioğlu ile Yücel için İstanbul’da tertiplenen bir mevlüd programında konuya el atalım fikrinde buluştuk. Üsküp’ün tanınmış avukatlarından merhum Vencislav GUŞEV Beyi konuyla ilgili görevlendirdik. Diğer yandan ben de Makedonya ‘’KİNOTEKA’sına baş vurarak Yücel Mahkemsi ile ilgili 3 dakkalık bir film temin ettim ve bu filmi ilk defa yine İstanbul’da Yücel için adanan bir mevlüd proğramında yayınladık. Ondan sonra bizim temin ettiğimiz bu film farklı televizyonlarda yayınlanmaya başladı. Oraya nasıl ulaştı hiç bir fikrim yok. 01 Mart 2013 tarihinde Gostivar Kültür Evinde düzenlediğimiz ‘’Yücel ve Hocalı Şehitlerini Anma proğramında’’ soydaşlarımızın dikkatine de sunduk. Avukat Vencislav Güşev de yaptığı araştırmalara dayanarak ‘’bu insanların boş yere şehit edildiklerine dair bilgimiz var’’ dedi. Elinde,devlet ve ilgili kurumlarla yaklaşık 255 yazışma vardı. Onu kitab halinde yaymlamak istedik ancak, Rumeli Türkler Kültür ve Dayanışma Derneğin başına gelen kadım dostum Adnan ŞAHİNLER avukatımıza ‘’önce netice sonra karşılık’’ ısrar etmesi üzere, araştırmamız zedelendi ve ne yazık korona illetinden sonra avukatımız vefat etti. Hanımından evrakları istedik, ancak ’’evraklar ne oldu bilmiyoruz, bundan dolayı çok üzgünüz Erdoğan Bey’’demesi, bizleri yeni şüphelere sürükledi. (Hanımefendi Makedonya Meclisinde anayasa uzmanı olarak çalışmaktadır).
Daha sonra Eski Cumhurbaşkanı Prof.Dr. Stevo Pendarovski ile görüşerek konuyu dile getirdik. İyi niyetina rağmen, istediğimizi alamadık. ‘’Böyle bir olay mı olmuş Sayın Başkan, bizim hiç haberimiz yok bile’’ şaşkınlık üzere dile getirdi. Resmi yazışmalarımız oldu ancak bize uygun bir gelişme gerçekleşmedi. Görevlendirilen danışman resmi yazıyla bizi bilgilendirip konuya son verdi. Daha sonra yeni seçilen cumhurbaşkanı Sayın Prof.Dr. Gordana Silyanovska-Davkova da konuya vakıf olmadıklarını ve arşivlerinde böyle bir olayın cerayan etmediğini beyan ettiler. Biz de hayrete düştük ve dedik ki ‘’elimizde 3 dakkalık resmi makamlardan aldığımız film var. Kabinesinden yine konuyla ilgili bir ip ucu bulamadıklarını bildirdiler. Biz yılmayız, ne gerekirse bu gerçeği bütün çıplaklığıyla gün yüzüne çıkarmak için gayret içinde olacağız.. Daha sonra bu 3 dakkalık filmi sizin de izletemenize sunacağız.
Ayrıca benim de küçük çapta araştırmalarım olmuştur. Benim, siyasi hayatımda, Yücel Teşkilatı mensubu olarak hüküm giymiş birkaçıyla doğrudan doğruya görüşme imkanım olmuştur. Cezadan kurtulduktan sonra İstanbul’a göç eden merhum Refik Özer(Refik Şerif MEHMED) abimiz ve Üsküp’te cezadan sonra kalan Hüsamettin Vardar abilerimizle tanıştım. Üsküpte ki büromuzu zaman zaman ziyaret eden merhum Hüsamettin Vardar abimizle, güvenilir olduğumuza kanaat getirdikten sonra Yücel konusuna değiniyorduk. Önemli olmayan detayları teferruata kadar anlatıyordu, fakat asıl bir soru sorduğumda, odamızın bir köşesine gözleri odakalanıyordu, adeta dikiloyordu öyle ki Gostivar değimiyle ‘’tiren geçse de duymaz’’dı. Analadım ki eziyet ve tehditler kabusunu atlatamamış o yüzden ağız var ses yoktu. Bir gün bana, mahkemede ki ona ait yargılamayla orjinel kararnameleri’’ ‘’bir gün kullanırsınız diye size emanet ediyorum ‘’dedi ve teslim etti. Ben de onun yanında bir dolaba kilitledim ve istediğin zaman iade ederim Hüsamettin abim dedim. Daha sonra gelişlerinde çay yudumluyorduk ancak o köşeye dalışının sebebini bir türlü anlatmadı. Sadece ‘’pür dikkat olun’’ derdi. Vefat etmeden birkaç ay önce yine Mavrovka’daki Genel Merkezimizi zıayaret ederek, hoş bir sohbetten sonra evrakaları geri istedi. Ben de beraber koyduğumuz yerden anahtarı alıp kitaplarla kamufle edilmiş dolabı, açtık. Teslim ettiği gibi, iade ettim. Hiç unutmam,’’evladım sen bunlara hiç dokunmamışsın, kopyasını bile yapmamışsın’’. Hüsamettin abi sen bana emanet etmedin mi, emanete ihanet olmaz, işte ben emaneti aldığım gibi iade ediyorum, dedim. Sarıldı ve bir daha artık görüşmedik. Daha birşeyler söyledi, fakat …
Mutlaka o evraklar şimdi varislerinin elindedir diye düşünüyorum.
Yine Refik ÖZER abimle de çok sık görüşüyordum.O da Hüsammettin Vardar abimiz gibi odanın köşesine ki dalışı, bir antreman misaliydi. Ser verir sır vermezdi. Havadan sudan meselelere değinerek hep konudan uzak kalırdı. Bir kurban kampanyasında birkaç gün beraber kalmıştık. Refik abim’’ yarıda kalan nedir’’ söyleyebilirmisin. Soruma, ‘’Yarıda kalan bir şey mi var Sayın Başkan’’derdi ve konuyu atlatırdı.
Aziz dostlar
Sözü uzatmadan Şuayib Aziz, Ali Abdürrahman Ali, Nazmi Ömer ve Adem Ali Adem şehitlerimizin terorist oduklarını asla inanmıyorum ve işbirlikçilik yapmışlarsa vatan ve toprakları için yani bugünün Makedonyası için yapmışlardır. Türk terorist olamaz. Bu yüzden Hükümetimizden bu toplantıdan sonar şehit edilenlerimizin mezarını bildirmelerini, resmi prosedur üzere hükümet ve parlamento yoluyla bu insanlarımızın itibarlarının iadesini temin etmek ve bizleri zorla, ali cengiz oyunlarıyla vatanımızdan ettikleri için özür dilemelerini taleb ediyoruz. Mahkeme sürecinde hiçbir teror eylemi veya işbirlikçi olayı ispatlanmamıştır. Bu yüzden Makedonya Türklerinin milli refleksi ve vicdanı olarak Türk Milli Birlik Hareketi işerisinde bir YÜCEL haretketini başlatıyorum ve bu aydınlığa kavuşanadek sürecektir.
Aziz dostlar,değerli misafirler.
Yücel Teşkilatı ile ilgili bu güne kadar yaynlanmış 4 kitap var. Müeliflerden biri vefat etmiştir,diğer 3 kitab yazarını bu akşam huzurlarınızda getiriyoruz. Konferansımızın ilk oturumunu değerli kalem erleriyle başlayacağız.
İkinci oturumda anavatnımız Türkiye’den ,Kosova’dan va Makedonyadan uzman kişileri karşınıza getireceğiz. Mutlaka bu geceden sonra Yücel Teşkilatımızla ilgili bazı sis perdeleri kalkacak ve aydınlanması için önemli bir zemin oluşturulacak.
Beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ederim.

22 Şubat 2025 Erdoğan SARAÇ
Ü S K Ü P Genel Başkan

480698569_1214447024024237_8097387566281215887_n

480725439_1214447017357571_1384373722541004848_n

480728835_1214446964024243_1530368786114579361_n

480857853_1214446927357580_2955486012174389970_n

481163494_1214446997357573_8881107122786868740_n

481245537_1214446984024241_3440433069695298483_n

Screenshot 2025-02-24 160656

Screenshot 2025-02-24 161233

Leave a Reply